Merhabalar,
Gelin bu yazıda müziğin, içselliğimizle; notaların, çakralarımızla olan bütünlüğüne bir bakalım.
Neden mi?
Hem modern yaşamımızdaki farkındalığımız hem de günümüzde hâlen müziğin günah olduğunu savunanlara kazandırmamız gereken farkındalık için.
Ezan ve makam…
Ezan, her vakitte neden farklı makamlarla okunuyor?
Araştırdığımızda, tarihte müziğin, zaman aralıklarına göre farklı makamlarla, çeşitli hastalıkların tedavisi için kullanıldığını öğreniyoruz.
Meditasyon, ses ve diyafram…
Vücudumuzda neden yedi adet çakra – enerji merkezi ve müzikte yedi adet nota var?
Bunlar birer tesadüf mü? Yoksa düşünülmüş birer gerçeklik mi?
Müzik dinlediğimizde, bazı notalar her birimizi farklı etkilemiyor mu?
Ben, bizi etkileyen bu notaların, aslında dengelenmesi gereken çakralarımıza denk geldiğine inanıyorum.
Bu bağlamda kendimce eşleştirdiğim nota, ezan makamları ve notaların denk geldiğini düşündüğüm çakralarımızın anlamlarına baktığımızda aşağıdaki bilgilere ulaşıyoruz.
1- Do – Yaradan, Mutlak demektir.
Kök Çakra’ya denk gelir. Bu çakra dünya ile olan bağlantımızı simgeler. Temel görevi ve etkileri; güvenlik hassasiyeti, genel sağlıktır. Çakrada sorun olduğunda; kilo alma, kabızlık, direnme gibi problemler yaşanır. Sabah ezanına denk gelir. Saba makamında okunur. Saba makamı: İnsana cesaret, kuvvet ve rahatlık verir. Seher vaktinde daha etkilidir.
2- Re : Madde demektir.
Sakral Çakra’ya denk gelir. Bu çakra yaratıcılık, cinselliği ifade eder. Çakrada sorun olduğunda; kontrol sorunu, bağımlılık, çok çalışma, eğlenmeme, duygusal drama, seksüel problemler, kalça ve bel ağrısı gibi sorunlar yaşanır.
3- Mi : Mucize demektir.
Solar Plexus (Mide) Çakrasına denk gelir. Bu çakra özgüven, kararlılık, disiplin, sindirim, metabolizma ile ilgilidir. Duygusal iletişim bölgemizde bulunur. Çakrada sorun olduğunda; sindirim problemleri, beslenme bozuklukları, kendini küçük görmek, nefret gibi sıkıntılar yaşanır. Eğer bu çakranın dengesi bozulursa bir anda başkalarının problemlerini durmadan üzerimize çekmeye başlarız.
Re-Mi: Öğle ezanına denk gelir. Uşşak makamında okunur. Uşşak Makamı: Hakiki aşk anlamına gelmektedir. Derin aşk ve mistik duyguların ifade vasıtasıdır. Gülme, sevinç, kuvvet ve kahramanlık duyguları verir. “Aşıklar” demektir. Uyku ve istirahat için faydalıdır, gevşeme hissi verir.
4- Fa : Güneş Sistemi demektir.
Kalp çakrasına denk gelir. Bu çakra özel bir çakradır. Etkileri ve temel görevleri; merhamet, aşk, akıl ve beden arasında birliği sağlamaktır. Çakrada sorun olduğunda; yalnızlık, solukluk, kıskançlık, kendini düşünmeme, akciğer sorunları, tansiyon gibi problemler ortaya çıkar.
5- Sol : Güneş demektir.
Boğaz çakrasına denk gelir. Bu çakra iletişim aracımızdır. Eğer bu çakramız kapanmaya başlarsa düşüncelerimizi ifade edemeyiz, duygularımızı yansıtamayız. Kısacası kendimizi ifade etmekte zorlanırız.
Fa-Sol: İkindi ezanına denk gelir. Rast makamında okunur. Rast Makamı: İnsana neşe, iç huzur, sefa, rahatlık verir.
6- La : Samanyolu demektir.
Alın çakrasına denk gelir. Bu çakra zihinsel iletişimimiz için önemlidir. Aynı zamanda sezgilerimizi simgeler. Bu çakrada dengesizlik başlarsa başka insanların sürekli bizi eleştirdiğini düşünürüz, sürekli olumsuz duyumlara kapılırız. Akşam ezanına denk gelir. Segah makamında okunur. Segah makamı: İnsana rahatlık, cesaret duygusu verir.
7- Si : Gökler demektir.
Tepe/Taç Çakraya denk gelir. Bu çakra, başın üst kısmında yer alır. Farkındalık bölgemizdir. Kapanması, içimizde insanları bir anda kontrol etme duygusu geliştirir. Yatsı ezanına denk gelir. Hicaz makamında okunur. Hicaz makamı: İnsana alçak gönüllülük verir. Göğüs bölgesi diğer önemli etki alanıdır.
Bunlara bakıldığında; müziğin günah olduğunu savunanların aksine, bir şifa kaynağı olduğu ve müslümanlıkta kabul edildiği; duyguların ve hastalıkların tedavi edilmesine yönelik bir çağrı olduğu ortaya çıkmıyor mu?
Kim bilir belki de, ses tonumuzun veya ses aralığımızın bile bir anlamı vardır.
Gözlemlemeye değer!
…
Son olarak müzik ve nefesimizin bütünlüğüne; şarkı söylerken ve meditasyon yaparken nefesin önemine ve şekline bakalım.
Şarkı söylerken, diyaframımızdan nefes alarak diyafram kasımızı geliştirmemiz gerekirken, standart bir meditasyonu da aynı şekilde yapmamız gerekir. Sadece nefesimize odaklanır, nefes alıp verme egzersizi ile özümüze dönebiliriz. Keza, günlük hayatımızda da sağlığımız için diyafram nefesi kullanılmalıdır.
Şarkı söylerken ve meditasyon yaparken; mide ve boğaz çakramızı kullanırız. Diyafram nefesimizi ne kadar güçlendirirsek, sesimizi ve nefesimizi de o ölçüde güçlü ve doğru kullanabiliriz.
Bakıldığında; duygusal iletişim demek olan mide çakramızı nefes çalışarak güçlendirip, boğazımızla/iletişim alanımızla ifade etmek adına duygularımızı dışa vurup iyileşmez miyiz aslında?
Şarkı söylemek de bundan dolayı belki hepimize iyi gelir ve bizi iyileştirir.
Benim için müzik, nefesimiz ve sesimiz; nota, frekansımız; makam, iç sesimiz ile hayatımız arasındaki ilişkiyi belirleyen nefesimizin melodisidir. Bunun için tüm hastalıkların temelinde yatan olumsuz duygularımızın tedavisidir.
Söyler misiniz, başka hangi güç milyonlarca insana aynı duyguları hissettirebilir?
Sevgilerimle,
Selma Büyükdağ
İncelemek isteyenler için;
İnternetten Sinan Ergin eğitim videolarına bakmanızı tavsiye ederim.
http://www.bernaozcandemir.com/enerji-calismalari/kok-chakra-temizlik-klavuzu
https://cokgezenadam.com/muzikle-tedavi-nasil-yapilir/
https://tumata.com/muzik-terapi/turk-muzigi-makamlari-ve-etkileri/
Ezan saatlerine göre okunan makamlar hakkında birçok farklı bilgi var. Desteği için, Ödül Erdoğan’a teşekkürlerimle…
Yazının her hakkı saklıdır.