Nüfusuma kayıtlı yıllar pijamasıyla kambur vicdanımda dolaşırken
Ben saçlarımı topluyorum
Kibirli ya da soğuk değilim
Sadece bakışlarınızdan çekiniyorum
Zamanın uşağından kendimi çıkarmak için
Sükseyle yoruyorum bilincimi
Kendime tanıdığım bir zamandan geçerken seyreden
Kalabalık bir acemiyi
Kimsesi var mı altını çizdiğin o cümlelerin
Yoksa öz’ün noktalama işaretleri,
Harflere takısını takıp karşına mı geçiriyor birleştirdiği heceleri
Bir kere ruhuna girdin o birkaç beyaz telin
İmzaların birbirine karışıyor,
Politik benliğin rotasında ilerliyorsun
Hayata geri almak için kimliğini
Bugüne taşınıyorum topuklu ayakkabılarımla,
Seziyorum
Sahneleri yok etmek istemiyor geçmişim
Kollarımdan tutup didikliyorum
Çığrından çıkmış eski kuramlar
Birbirinin omzuna yatmış beni ikram ediyor
Konuşma halini beğenmiyorum
Mesafeli gönlümde asimetrik hevesler
Tetiği çekilmiş ruhumun musallat olduğu
Hafifmeşrep bedenin hatrı için
Elinden tutamayıp vazgeçtiklerimden
Tekrar doğuyorum
Nefesimi nikâhına alıyor görselliğim
Her defasında sana yol alıyorum,
Kadim…
İçine kapanıyor, ne âlâ
Nasırlaşmış kifayetsiz kafiyelerim
Ayak seslerini görmezden geldiğim herkes yabancı ve bir o kadar da ben’im
Burada bir dörtlük eksik
Mürekkebi bana bulaşmış, kalbî
İmreniyorum ve emaresini sindiriyorum beni tavlayan bir kemal’in
Teker teker seviyorum
Hep bir ağızdan geçilmiş olasılıklardan,
Gölgemden kalbime eğildiğimde sendeyim
Dinliyorum…
Selma Büyükdağ
Yazının her hakkı saklıdır.
Selma Hanım adeta kelimelerle dans etmişsiniz.
BeğenBeğen
Şu anki hislerini geçmişte olanlarla nasıl bütünleştirdiğini seviyorum..
BeğenBeğen