Bir El Sıkışması

Bir şubat gecesi yazmayı bırakıyorum kendime
Kadim bir koşturma değil mi bu
İçine sinmiş bir kimlikte
Yoksun etkince..

Bir yağmur sabahımın gözü üzerimde
Sorar tüm bunların sahibi miyiz diye
Bir göz odaydı içimde duran
Okuduklarımın arasına okumadıklarımı karıştırıp
Üşütüp duran

Küfürleri şiirleştiremezsiniz
Herkesi eşitleyemezsiniz göz kararı
Bir buluta dinemezsiniz
Çözmeden gidemezsiniz bu hayatı
Ezbere öylece söz söyleyemezsiniz

Doğru sesi bulamadığınız bir kafiyede
Yalnızken
Bazen körelen, bazen eren

Susup, durup, yorup, kovup, içinizden her şeyi
Dinlenirsiniz
Şimdi her şey olabilirsiniz
Şimdi kendiniz olabilirsiniz

Haydi gece sar dizelerimi
Bir tek sen duyuyorsun söylediklerimi
Ve sen okuyorsun hislerimi
Sen de görüyorsun beni

Söz verdik kalbimize
Yakıyoruz dünlerimizi
Karanlık yanıyor içimizde
Sarıyoruz düşlerimizi

Bak gün doğuyor ve yine konuşuyor
Zaman bile direndi yeri geldiğinde
Hiçbir şeyi geçirmedi
Duymak istemediklerimize
Müsvette kağıtlar bile söylendi

Hayat heyecanlı ve zarif
Bir el sıkışması kadar anlamlı ve basitti aslında
O an bir güven duygusu serimledi beni
Bir tinsellik belki

Şimdi bir bardak su verdim memleketime
Bunlar son göz yaşı olsun diye
Daha doğru bir tercümeyle
Artık hüzün yok içimde

Sırtını kendine dayadığın
Göğsünde yaşattığın güzellikler olsun
O mutluluğun, o huzurun içinde
Hep dursun..

Kendimi sana bırakıyorum Şubat
Seninle birlikte yeniden doğsun..

Sevgilerimle.

Selma Büyükdağ

Yazının her hakkı saklıdır.

Bir El Sıkışması” için bir yorum

  1. Her zaman ki gibi yine çok etkileyici bir çalışma olmuş. Kaleminize ve yüreğinize sağlık. Çalışmalarınızın ve başarılarınızın devamını gönülden dilerim. Adana’dan Sevgiler Selamlar….🤗❤️🤗

    Liked by 1 kişi

Yorum bırakın