Ruhumu desteklercesine üzerime ehvenişer yağıyordu
Bir deniz kenarında teknelerin, renklerin niteliğine bürünüyordum
Uçsuz bucaksız renkleri, doludizgin beni sarıyordu
Teamülüm buydu
Ve bir yandan rengârenk kalemlerim vardı ellerimde, okul sıralarındaydım
O kadar çoktu ki, öğretmen kalemlerime bakıp, “abartmışsın,” diyordu
Sonra kalemlerinden yeşil olanı alıp, tahtaya yazmaya ve ders anlatmaya başlıyor,
Yaşadığımı zannederken, uyuduğumu gözler önüne seriyordu
Uyanmaya çalışıyor ama bir türlü uyanamıyordum
“Bakalım, bunca yarım kalmışlıklara rağmen tam olabilecek misin?” diyordu
Kendime özlemim miydi anlayamadığım, Bilmiyorum
Kendime olan özlem ne demekti onu bile bilmiyordum
Bu çok zordu
Kendine kavuşmak bu kadar mı zordu?
Uykusuz geceler, düşünceli yürüyüşler
Göğsümdeki sesler; göğsümdeki diyorum,
Sanki zihnim göğsümden yükseliyordu
O, tüm sakinliğiyle beni ellerimden tutuyor,
Bense yılları ciddiye aldığım için koşturuyordum
Ufak bir dokunuşla, beni durduruyordu
O anlarda, gözlerimden akan yaşlarla birlikte kendimi dinliyordum
Ama geçmedi o yarım kalan his ve sanki sürekli bir yaraya dönüşüyordu
Ne inancım, ne sevgim, ne sevdiklerim, ne kendim,
Bir türlü o yarayı kapayamıyordu
Sanki hep ulaşmam gereken bir yer vardı
Ve ulaşamadığım için yaramı kapatacak bir yarabandı bile bulamıyordum
Ben de çocuklarla oynuyordum
“Neydi bu kadar içimi acıtan bu ezeli ve ebedi ızdırap?” diyordum
Bulamıyordum
Yürüyüp duruyordum
Geldiğinde ruh,
Dünyada bir ömür eşlik edeceği bedeniyle tanıştı
Bir kalp koyuldu içine
Doğuruldum
O, “Buraya sınanmak için geldin, bana her zerrenle inanır ve güvenirsen, sana sıkıntı yok,” diyordu
Ne kadar “Güveniyorum,” desem de
Sakinliğimi her zaman koruyamıyordum
Şurada bir köşe,
Sevgi caddesi ve yalnızlık sokağı var
Ve onu hiçbir kalabalık dolduramıyor
Kimsenin buna gücü de, sevgisi de yetmiyordu
“Herkesten sıyrıldım, aradığım dışarıda değil,” diyordum
Noktaları, virgülleri nemli gözlerime nakşediyordum
Noktaları, virgülleri kalbime nakşediyordum
Sonra avazımız çıktığı kadar uyandık!
Ben de, kalbim de
İkimiz de yapacağımızı çok iyi biliyorduk
Ben renkli kalemlerimle hayatımı boyamaya devam ediyordum
Tam olmayı öğreniyordum, yarım olanlara rağmen,
Ham halimle yürümeyi deniyordum
Ehvenişer yağdığına şükrediyordum
Teamülüm buydu
Sözde teslimiyetimi özde öğrenebilmem için böyle olması gerekiyordu
Bunu biliyorum
Bu ara fazlaca çocukluğuma sarılıyorum
Ona sevgimi akıtıyorum
Yine dönüşüyorum
Yürüyorum
Kendimle kalıyorum
Gökyüzünü izliyorum
Denize bakıyorum
Kuşları seyrediyorum
Çiçekleri öpüyorum
Çocuklarla oynuyorum
Sessizliğimi dinliyorum
Şükrediyorum
Ve o anlarda
Sadece Sana varıyorum
Sevgini hissediyorum
Sanatını üzerime döküp
Söz verdiğim gibi
Renkli kalemlerimle
Hayatımı Seninle birlikte Sana boyuyorum

Sevgilerimle,
Selma Büyükdağ
Yazının her hakkı saklıdır.
Selma Hanım, Değerli Sanat İnsanı, bugüne kadar olduğu gibi, bugün de bu güzel eserinizi bizlerle buluşturduğunuz için, kendimi çok ama çok mutlu ve özel hissediyorum. Hayata farklı bir açıdan bakmamı sağlayan sıradışı eserlerinizin devamını, her zamanki gibi sabırsızlıkla bekliyor, başarılarınızın devamını diliyorum. Elinize, emeğinize, kaleminize ve yüreğinize sağlık. Adana’dan Selamlar….
BeğenLiked by 1 kişi