Salıncakta gülümseyen o eşsiz bakışlar büyüdü
Aşk üslubunda yanaşan kokusuz çiçeklerde
Kalbimin itirazlarında mesela
Mesela kalbimin itiraflarını dinlediğimde
Arkamı dönüp gittiğimde ya da kalabildiğimde
Uzun zincirlerime tutunan ellerimde
Kalp hizasındaki kelimelerim,
Sözlerin gizemi dolaşıyor ve duruyor çevremde
Haddini bilmek kıpırdanıyor çaprazımda
Saat üçe geliyor
Gözlerim kapanıyor
Şu anki halim hal değil, bildiğim bir dil değil
Sapmış karanlık göz kapaklarımdan,
Kapasam da düşünceler uyutmuyor
Düğümlüyor sahneler geceyi
Sonra hayallerime kulak veriyor gecenin dinginliği
Aşk omzuma yatmış beni gökyüzüne götürüyor
Ben de oturmuş onları izliyorum
Denizin güzelliğine dalmışız
Ağaçların ihtişamına
Gökyüzünün kuytusunda
Güneşin yamacında
Saygıyla kuşların çehresi selamlaşıyor benimle
Kanatları, denizin saçlarına karışmış
Divâne rüzgâr raks ediyor benimle
Diyor ki,
Salıncakta büyüyen bakışların silsilesinden, geçebiliyor musun ayırt edercesine
Kalbini dağılınca toparlayabiliyor musun
Gölgende sereserpe
Sesinle, nefesinle kalabiliyor musun
Bırakamadıkların taş olur
Yağar mektuplarca üzerine, sır doldurur
Hem ağrıtır, hem masken olur
Ve bırakırsan güneşin, dik duruşun olur
Salıncağım ben
Bir gökyüzüne değer nefesim
Bir yeryüzüne inerim
Ve arasında oluşlarımda bilhassa
Kendimi ihtiva ederim
Hanım hanımcık duruşlar ve beyefendi oluşlar
İnsanların içerisinde bir köşemde
Baktığımı görmezler ama ben onları izlerim de
Etrafa bakmak yerine, başlar hep öne eğik
Neye eğildikleri belli değil, belli de
Salıncağım ben, bakışları büyütenim
Zincirlerim gökyüzünde bir yerde
Arasında ise Senin söz ettiğin akıbetimdeyim
Bir kelebeğin hikâyesi gibiyim
Hani diyor ya bahşeden, sizin için bin yıl bizim için bir gündür, diye
İşte öyleyim

Sevgilerimle,
Selma Büyükdağ
Yazının her hakkı saklıdır.