Önümden Geçip Gidenler

Okuduğum kitaplar kalbime işler, aklımda değiller
Önümden geçip giden adımlar
Bakışlar, sesler, sanki ben değiller

Bir adam duruyor birkaç saniye önümde,
Denize dönük
Mavi renk giyinmiş
Omuzunda fotoğraf makinesi
Alıyor eline, deklanşöre basıyor kuşları görünce
Arkasından gözlüklü bir kadın geçiyor

Kulağımda Bosphorus çalıyor, Brazzaville’ den,
Beni gülümsetiyor
Denize, yeşile, bulutlara, kuşlara
Hepsi birbirine akraba

Mısır yiyerek geçiyor bir başkası önümden,
Sonra piyango bileti satan, mavi şapkalı bir amca oturuyor sağımdaki masaya
Onu tanıyorum
Sigarasını yakıyor, sessizce içip, sonra gidiyor

İki yaşlı amca el ele tutuşmuş,
Yavaş yavaş sola doğru yürüyor
Süt mısır, diye tatlı tatlı bağırıyor satıcı önümden geçerken,
Bir yandan elinde poşetlerle bir kadın ilerliyor

O esnada telefonum çalıyor
Annem arıyor,
Gelirken kardeşine peynir al, diyor
Oldum olası anlamam bu işlerden,
Biliyor
Peynirciye gidince ara beni, diyor
Kahkahalarla gülüyorum

Köpekler ve çocuklar geçiyorken yanımdan
Huzurla kahvemi yudumluyorum
Kuşlar kanatlarıyla dalgalara çarpıyor
Kuşlar kanatlarıyla denizimin yaralarını sarıyor
Kuşlar hep beraber şarkılarını söylüyor önümde
Kulaklığımı çıkardım
Kalbim onları dinliyor

Sonra, One In A Million şarkısını fısıldıyor kulağıma Bosson,
Ve bana neler söyletiyor!

Ardımda sakladıklarımı kazıya kazıya yazıyorum
Yosun tutmuş, toz yutmuş yollar görüyorum..
Gerçekten bakarsa biri gözlerime, yüreğime
Görecek bütün dünlerimi
Gönülden bakabilen biri
Bakarsa görecek kalbimde atan gerçekleri,
Yaşayan çiçekleri

Gerçekten öyle biri olmalı ki
Bu yolsuz düzen içerisinde, doğru kalabilmiş,
Sevgide durabilmiş..
Benim için artık bu bir mucize gibi
Şarkıda da söylediği gibi
Milyonda bir ihtimal belki…

Baksana sanki herkes çöl gibi
Çoğunluğu sanki ezberlenmiş,
Sığ,
Güzelliklerinin içi boş,
İçi keşmekeş..
Uzaklaştım artık hepsinden,
Bitti…

Ve şarkım değişiyor,
Blue Eyes Unchanged çalmaya başlıyor
Eve dönerken yaşlı bir teyze görüyorum
Elinde baston,
Siyah başörtüsünden tanıyorum onu
Daha önce de karşılaşmıştık,
Ona eşlik ediyorum
Evine kadar birlikte yürüyoruz

Şarkıda da söylediği gibi,
Gözler hiç değişmez
Gözlerine bakarken bedeni değişiverdi
Ve çocuksu, tatlı bakışları o an içime işledi

Bir gökyüzüme, bir denize bakıyorum..
Melodim değişiyor..

Rod Stewart, Sailing şarkısı diniyor ruhuma,
Ben de ona eşlik ediyorum

Çocukluğumda öğrendiğim belki de ilk yabancı şarkı bu
İlkokulda kitabımın arka sayfasında yazardı
Şu satır itibari ile
Plağa mı odaklanayım, şarkıyı dinlerken bende konuşan sözlere mi..
Bu şarkının ruhu her dinlediğimde etkiler beni

Selam veriyorum
Denize, beyazlara, yeşillere, dalgalara
Düpedüz O’nunla konuşuyorum

Rüzgâra açıyorum kendimi
Bulutlar yağıyor kucağıma
Dalgaların sesine sarılıyorum
Kuşları kanatlarından öpüyorum

Hayata bir ara vermek gibi bu sahil benim için..


Aynaya bakıyorum
Ne kadar mutluyum
Sen benim hüsn-i zannım,
Sen benim devranımsın

Her an Seninle yaşarım
Yurdumu savunur gibi
Kendime kavuşur gibi
Benim bergüzarım
Sana kök saldım,
Tanrım…
Konuşkan bir sessizliğin en anlamlı yerindeyim
Seni konuşan bir dinginlikte
Kudretli desenlerinde çizgilerim

Dünyaya yazılmışız, evet
Ve biliyorum
Sanki bir saatmiş gibi gelecek
Hepsi geçip gidecek
Bu kadarmış
Üzülmeye değmezdi, diyecek
Kabul edip geç

Sanki bir akşam uğramışım,
Biraz kalıp geri dönmüşüm gibi
Renkler de birlenecek
Ve ışığıyla aydınlatacak her yeri

Sen görmesen de ellerinden hep O tutacak
Uğradığın herkes meğer O’ymuş,
Güldüğün de, ağladığın da, başardığın da,
Yenildiğin de, yaşadığın da O’ymuş
Önünden geçenler de
Önünden geçip gittiklerin de
Sarıldığın da, bıraktığın da
Direndiğin de, aşk zannettiğin de
Eşlik ettiğin Fatma teyze de
Hayal ettiğin aşk bile,
Hepsi O’ymuş…

Düşün,
Buraya nasıl geldiğini..


Sevgisi üzerime sinmiş,
Ve bahar ne güzel bezenmiş…

Sevgilerimle,
Selma Büyükdağ

Yazının her hakkı saklıdır.

Yorum bırakın