Tepki veren ve duranlar, çözülmesi gereken bir bilmece gibiydi. Biri, diğerinin anlamları içerisinde yön bulur gibi…
Duran, susan; tepki veren, ekseriyetle kendini sevmeyi bilen ve kimseyi umursamadan yaşayan bir meyil gibiydi.
İki kelimeyi konuşturdum…
Tıpkı iletişim kuramayan iki kişi gibi..
Tıpkı tanımlayamadığımız hallerimiz gibi…
Tıpkı çözülmesi gereken bir durum gibi…
Ve tıpkı içimizdeki çelişkilerimiz gibi…
T: tepki vermek ve D: durmak kelimesi.
T: Neden duruyorsun?
D: Sıkıştığım için.
T: Neden hareketsizsin?
D: Bilmiyorum. Galiba seni beklediğim için.
T: Neden işlemez oldu sözlerin?
D: Beni dinlemediğin için işlemiyor sözlerim.
T: Neden oyalanıyorsun yanımda?
D: Varlığımı sürdürmek için.
T: Neden kesildi sesin?
D: Sözüm kesildiği için.
T: Neden hep var olmak istiyorsun?
D: Sevilmek için.
T: Neden hep bekliyorsun?
D: Gitmeyi bilmediğim için.
T: Neden böyle yaşıyorsun?
D: Bir türlü çözemediğim için.
T: Neden bu kalma isteği?
D: Sözlerimi dinlemen için.
T: Neden benimle ilişkini kesemiyorsun?
D: Karşında anlamlandığım için.
T: Neden bu senin için bir görev gibi?
D: Sende bir cevher var gibi.
T: Neden ara verdin?
D: Bana atfettiğin için.
T: Neden benimle bu kadar ilgilendin?
D: Kalabilmek için.
T: Neden karşılık verdin?
D: Tepkisizliğimi, karşılık zannettin.
T: Çünkü hiç duramadım…
D: Çünkü hiç konuşamadım…
Ve her tepki sorusunun içinde, durmanın bir anlamı gizli.
Sevgilerimle,
Selma Büyükdağ
Yazının her hakkı saklıdır.
Olaylara değişik yönlerden bakılmış.ilişkiler için anlamlı ama bu soru ve cevaplar arasında sorun olan insanlara hitap ediyor.çözümü çok zor.sorunların anatemeli bellidir.ama birde altında yatan gerçekler vardır.
BeğenLiked by 1 kişi