-Karne aldın mı?
-Aldım dede.
-Yemek yedin mi?
-Yedim.
-Paran var mı?
-Var.
-Arkadaşların var mı, eve çağırıyor musun?
Ailemle birlikte sevimli sorularına gülüyoruz.
-Evet çağırıyorum dede.
-Afferin sana.
-Öğretmenlerin iyi mi? Sana iyi not veriyorlar mı? 10 mu notların?
-Evet dede hep 10 alıyorum.
-Aferin.
-Sinemaya gidiyor musun?
…
Hastanede acildeyiz..
Ellerinden sımsıkı tutuyorum tarih kokan pamuk dedemin…
Beni tanımıyor ya da çocukluk yıllarıma gitmiş, o yıllara konuşuyor.
“Dede ben kimim?” diyorum. Sadece yüzüme bakıp gülümsüyor, tertemiz bir bebek gibi…
Geçmişte yaşanılan hiçbir gerginliğin, hayatın getirdiği hiçbir şeyin o anda hiçbir anlamı kalmıyor.
Ellerinden tutarken; masum gözleriyle, bütün insanlar adına bana şöyle diyor içimden:
“Ben bu hayatta sana ne yaparsam yapayım; kendini korumayı bilecek ve bağırman gereken yerde bağırmayı, sarılman gereken yerde sarılmayı, gitmen gereken yerde gitmeyi bileceksin!
Ben sana ne yaparsam yapayım, kendine hep güvenecek, kendini ve insanları sevmeyi seçeceksin… Ve hep gücünü hissederek, her şeyin üstesinden tek başına geleceksin.
Ben sana bu hayatta ne yaparsam yapayım, öğrenmen gerekeni öğrenecek, zekânla yoluna devam ederken, inatla kalbini dinlemeyi seçeceksin.
Gözyaşlarını kendin silmeyi bilecek, bu rüyada, mutlu anların tadıyla yaşayıp gideceksin.
Ben senin hayattaki sınav ve ödüllerinden biriydim ve hafızamı kaybettiğim, görevimi bitirdiğim gün senden gidip, şuracıkta dindim ve inan bana sindim…
Sen sevgiyle elimden sımsıkı tutarken ben; gözlerini açtığın ilk günden beri yanında olmama rağmen, bak şimdi nasıl da çocukluğuna gidip, sadece güzel günlere dirildim.
Sonunda sadece ve sadece sevgi mi kaldı geriye?
Arada yaşanan hiçbir şeyin hiçbir anlamı kalmadı mı dedin?
Evet bildin…
Bu hayatta her doğan çocuk sevgiyle karşılanır ve her giden sevgiyle uğurlanır.
Ve inan… O an sevgi dışında yaşanan her şey anlamsızlaşır.”
…
-Okul tatil oluyor mu?
-Evet haftaya tatile giriyoruz dede.
Sevgilerimle,
Selma Büyükdağ
Yazının her hakkı saklıdır.